1985 - Lily Allen, İngiliz şarkıcı

15 yaşında ilk demo kaydını yaptı; o bodrum katındaki stüdyoda geçmişiyle yüzleşti. Ancak, bu kayıt herkesin beklediği gibi hemen dikkat çekmedi. Zaman geçtikçe, farklı tarzları deneyerek ve kendi sesini bulmaya çalışarak adım adım yükseldi. Bu süreçte birçok kez pes etme noktasına geldi ama her seferinde pes etmeyip daha da güçlendi.

İlk albümü "Alright, Still" 2006 yılında piyasaya sürüldüğünde ise dünya onu başka bir gözle görmeye başladı. Şarkıları listelerde üst sıralarda yer aldı; özellikle "Smile" parçası büyük beğeni topladı ve ona sadece popülerlik kazandırmakla kalmadı aynı zamanda güçlü bir kadın sesi olarak tanınmasını sağladı. Ancak bu başarıya rağmen, medya onun özel hayatını sürekli hedef aldı ve tartışmalı ilişkileri hakkında yorum yapmaktan çekinmedi. Müzik kariyerinin zirveye ulaşmasıyla birlikte, şarkıcı olarak edindiği üne rağmen içsel huzursuzlukları devam etti; belki de ruh hali sık sık değişen biri olmasının sebebi buydu! İlk albümünün ardından gelen “It’s Not Me, It’s You” albümü de büyük ilgi gördü; burada ele aldığı konular daha cesur ve eleştireldi.

Müzik otoriteleri onun bu çarpıcı söz yazarlığını takdir etti ancak bazı dinleyiciler için fazla sertti. Kim bilir... Belki de bu cesaretli sözler onun geçmişinden izler taşıyordu: Çocukluk dönemindeki travmalar ve ebeveynlerinin boşanması gibi olaylar... Başarıya giden yolda yaşadığı zorluklar onu hem insanlarla ilişkisinde hem de kendine güveninde derin izler bıraktı! Bunu dinleyicileriyle paylaştıkça daha da derin bağlar kurmayı başardı.

Sadece müziği ile değil, sosyal medyada da aktif olmasıyla bilinen Allen; zaman zaman kişisel düşüncelerini paylaşmaktan çekinmediği için sıkça tartışma konusu oldu. Örneğin Twitter'da yaptığı açıklamalar bazen gündem yarattı buna rağmen o yine de kendine has üslubuyla ayakta kaldı! Albümleri arasındaki en dikkat çekenlerden biri olan "Sheezus", 2014'te yayınlandı; burada Lily'nin kendi sesini bulma yolculuğu devam ederken pop kültürüne dair eleştirilerini sergilediğini görüyoruz... Ancak ironik olarak, bu albümün ardından biraz geri planda kaldığı düşünülüyordu! Çünkü yıllar içinde kadın sanatçılar arasında sürekli yeni isimlerin ortaya çıkması onu gölgede bırakmış gibiydi. Yıllar geçtikçe Lily Allen’ın müziğinde yalnızca melodiler değil hikayeler de öne çıkmaya başladı: Özellikle sosyal sorunlara dikkat çekmesiyle birlikte hem genç neslin sesi haline geldi hem de toplumsal değişimlere katkıda bulunmaya çalıştı! Onun hikayesi sadece bireysel mücadelelerle sınırlı kalmadı; aynı zamanda toplumda var olan eşitsizlikleri sorgulayan şarkılar yazdı… Son yıllarda çeşitli projelerde yer aldı sinemada rol almak istemesi veya iş dünyasında yeni girişimlerde bulunması gibi birçok farklı alanda denemeler yaptı! Ancak bunu yaparken bile hep kendi sınırlarını zorladı: Mesela “Trigger Bang” adlı parçada dönemin toplum baskısını eleştirirken gözlem yeteneğini konuşturdu.

Ölümünden sonra bile etkisi sürecek diye düşünüyorum… Bugün hala şarkılarıyla genç kuşağın duygularına dokunabilmesi belki de en önemli başarısıdır! Sosyal medyada veya internet platformlarında hâlâ adı anılıyor: Kendi tarzıyla pop kültüründe köklü değişikliklere öncülük eden biri olarak hatırlanıyor…