
Adı: Hürrem Sultan
Doğum Yılı: 1502 veya 1504
Eşi: Osmanlı Padişahı I. Süleyman
Çocuğu: II. Selim
Statü: Nikahlı eş
1558 - Hürrem Sultan, Osmanlı Padişahı I. Süleyman'ın nikahlı eşi ve sonraki padişah II. Selim'nin annesi (d. 1502 veya 1504)
İmparatorluğun en karanlık ve en aydınlık dönemlerinin kesişim noktasında, bir kadın olarak doğdu. 1500'lerin başında, Hürrem Sultan, genç yaşta saray hayatına adım attığında, kimse onun tarihin tozlu sayfalarına damgasını vuracağını hayal bile edemezdi. Polonya kökenli bu güzel kadın, aslında sadece bir cariye olarak başladığı yolculuğunda; cesareti ve zekasıyla Osmanlı'nın kalbini fethetmeyi başaracaktı. Sarayın hiyerarşisinde yükselmesi, onu diğer cariyelerden ayıran özellikleri sayesinde mümkün oldu. Ancak bu yolculuk pek de kolay olmayacaktı.
Süleyman’ın gözbebeği haline geldiğinde, iktidarın ve aşkın ince sınırlarını aşmıştı. Hürrem Sultan'ın Süleyman üzerindeki etkisi büyük ölçüde arttıkça; diğer saray mensuplarının kıskançlıkları da kabardı. Zamanla sadece padişahın eşi değil, aynı zamanda ona siyasi danışmanlık yapabilecek kadar güçlü bir figür haline geldi. Kim bilir? Belki de bu dönemdeki başarısının arkasında yatan sebep; entelektüel yetenekleri ve diplomat gibi davranabilme kabiliyetiyle ilgiliydi.
İlk başlarda çoğu kişi onun bir cariye olmasının getirdiği dezavantajları düşündü... Ancak o bunun ötesine geçerek devlet işlerine dahil oldu. Hürrem Sultan'ın kuşatıcı stratejileri sayesinde Osmanlı'nın iç politikalarında önemli değişiklikler meydana geldi; zira o artık sadece bir kadından ibaret değildi aynı zamanda padişahın en yakın danışmanıydı.
Padişah I. Süleyman ile olan evliliği sırasında ise imparatorluk içinde birçok güç mücadelesinin fitilini ateşledi. Bu durum oldukça ironikti çünkü sevgisiyle padişahı daha güçlü kılmayı hedeflese de; aynı zamanda entrikaların da merkezinde yer alıyordu... Bir taraftan devleti ileriye taşırken, diğer taraftan düşmanlarının oyunlarına maruz kalıyordu.
Buna rağmen Hürrem Sultan’ın en dikkat çekici yönlerinden biri; annelik içgüdüsüydü! İkisi de devletin geleceği olan Selim ve Bayezid’i doğururken, her biri için farklı beklentiler besliyordu belki de tarihin ona yüklediği sorumlulukların farkındaydı… Selim'in tahtı ele geçirmesi için elinden geleni yaptı; fakat Bayezid'in kendisine rakip olabileceğini düşünmeden edemedi...
Hürrem’in gücü artarken çevresindeki düşmanlar da çoğaldı! Padişahın ölümünden sonra tahta çıkacak olan II. Selim'in başında duracağı iddiaları yankılanırken belirsizlik rüzgarları Osmanlı’nın dört bir yanını sarmaya başladı... Bu durum karşısında Hürrem’in sabrı taşmaya başladı! Artık kendi iktidarını korumak için çareler aramalıydı!
Kendine güvenen tavrı ile gizli anlaşmalar yapmaktan çekinmedi: Suikast planları kuruldu… Üst düzey yöneticiler arasında dengeleri değiştirecek hamleler yaptı ama tüm bunların sonucunda ne oldu? Belki de hepsi onun ruhunu tüketecek kadar ağırlaşacaktı!
Peki ya ölümü? 1558 yılında hayata veda ettiğinde ardında bıraktığı miras karmaşıktı: Hem siyasi hem duygusal açıdan büyük etkiler yarattığı kabul ediliyordu ama tartışmalı yönleri de yok değildi…
Hürrem Sultan'ın Hayatı ve Yükselişi
Asıl adı Roksolana olan Hürrem Sultan, genç yaşta Osmanlı sarayına girmiştir. I. Süleyman ile olan ilişkisi, onu sarayın en önemli kadınlarından biri yapmıştır. Hürrem, Padişah’ın eşi olduktan sonra Osmanlı haremini etkisi altına alarak, güç savaşlarının merkezine yerleşmiştir. Bu dönemde kadınların siyasi hayattaki rolü sınırlıydı; ancak Hürrem Sultan, ilk padişah eşi olarak özgürlüğünü ve gücünü artırmıştır.
Asi ve Stratejik Zeka
Hürrem Sultan, kurnaz ve stratejik zekası ile tanınmaktaydı. Özellikle, oğlu II. Selim’in tahta çıkması için sürekli entrikalar düzerek rakipleri saf dışı bıraktı. Aynı zamanda, Hürrem Sultan, hayır işlerine önem vermiş ve birçok cami, imaret ve köprü gibi eserler inşa ettirmiştir.
Hürrem Sultan'ın Mirası
Hürrem Sultan, yalnızca bir padişah eşi olmasının ötesinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Modern Türk tarihinde de kadının gücünün simgesi olarak anılmaktadır. Hürrem Sultan’ın etkisi, sadece kendi dönemi ile sınırlı kalmamış, daha sonraki dönemlerde de kadınların toplumdaki yerinin tartışılmasına zemin hazırlamıştır.
Mirasının Etkileri
Ölümünden sonra ise oğlu Selim tahta çıktı... Fakat Hürrem Sultan’ın gölgesi yine hiçbir zaman kaybolmadı! Ülkede sürmekte olan çatışmalar ve güç mücadeleleri devam ederken; sokaklarda hala adından söz ettiren efsanevî bir figürdü kendisi: Kadınların toplumdaki konumlarını tartışmaya açmakla kalmamış onların savaşçı ruhlarını da canlandırmıştı!
Saray entrikalarının öznesi olarak
Birçok tarihçi anlatır ki onu anlamak neredeyse imkansızdı... Bazen nazik görünüşünün ardındaki kudretli kişiliğinin korkunç derinliklerini keşfetmek zorundaydık! Kimi zaman sükunetini koruyarak düşmanlarının tuzaklarından kurtulmayı başardı ancak ironik olarak bu tuzaklardan bazıları ona yakın olanlardan gelmişti.
Onun hikayesi yalnızca sıradan bir aşk hikayesinin ötesindeydi: Saltanat mücadelesi içinde neler yaşandı kim bilir? Dönemin koşulları göz önüne alındığında basit olaylar gibi görünen şeylerin ardındaki gerçeklik çok daha karmaşıktır...
Tarihe damga vuran kişiliklerden biri olarak hatırlanan Hürrem Sultan’ın yaşamöyküsü günümüzde bile dillerden düşmüyor! Modern zamanların popüler kültürü içerisinde bile yansımaları bulunuyor – özellikle televizyon dizilerine konu olmasıyla birlikte herkesin ilgisini çekiyor!
Bugün Ne Oluyor?
Ölümünün üzerinden geçen yıllara rağmen mirası hala tartışılıyor… Bugün bile birçok sanatçı onun hikayesinden ilham almakta veya modern eserlerde karakterlere hayat vermekte - üstelik bazen sembolik mesajlarla dolu sözler kullanarak geçmişte yaşananlara gönderme yapıyorlar!
Tarihçiler analiz ederken: "Belki de liderliği yeniden tanımlayan ilk kadınlardan biri!" diyorlar... Ama yine 'belirsizlik' kelimesinin üzerinde durmak gerekirse - olaylara geniş perspektiften bakmanın önemini göz ardı etmemek lazım değil mi?
Kısacası tam anlamıyla binbir yüzlü olduğu düşünülen Hürrem Sultan’ın hayatta kalma stratejileri aslında günümüz bireylerine ilham verebilir – pek çok açıdan modern kadın liderliğinin simgesi haline gelmiştir...