
Doğum Yılı: 1841
Ölüm Yılı: 1929
Meslekleri: Gazeteci, doktor, siyasetçi
Unvanı: Fransa Başbakanı
Ülke: Fransa
1841 - Georges Clemenceau, Fransız gazeteci, doktor, siyasetçi ve Fransa Başbakanı (ö. 1929)
Fransa'nın karanlık günlerinde, tarih sahnesine bir liderin adım atacağı henüz bilinmiyordu. 1841 yılında, "sarı bir evde" dünyaya gelen Georges Clemenceau, belki de gelecekteki siyasi başarılarının tohumlarını bu evde atıyordu. Genç yaşta gazete ve dergilere yazılar yazarak edebiyatla tanıştı. Ancak bu tutku onu sadece gazeteciliğe değil, aynı zamanda politikaya da yönlendirdi; zira kalemiyle kitlelerin duygularını harekete geçirebileceğini fark etti.
Clemenceau'nun hayatı, diğer pek çok lider gibi sıradan bir yolculuktan çok uzaktı. Kendi halkının gözünde bir kahraman olmak için durmaksızın mücadele etti özellikle de Fransa'nın o dönemde yaşadığı iç çatışmalar ve savaşlar sırasında. 1870’lerde Franco-Prusya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte ulusal kimlik arayışı daha da belirginleşti; buna rağmen, o yıllarda Clemenceau’nun acılı ruhu hâlâ tam olarak şekillenmemişti.
Buna rağmen genç yaşta siyasete girmesi ona önemli deneyimler kazandırdı. 1880’lerin başında Paris’te düzenlenen toplantılarda sıkça görünmeye başladı ve adını duyurmayı başardı ama bu süreçte düşmanları da arttı; zira güçlü bir karaktere sahip olması bazen ona pahalıya mal oluyordu. Politika arenalarında yürüttüğü tartışmalar hem destekçilerinin hem de muhaliflerinin dikkatini çekiyordu.
Kim bilir belki de en büyük hatası, kendi içinde büyütmek istediği idealleri çevresindekilere yeterince iyi anlatamamaktı! Hatta bazılarına göre bu eksiklik zamanla onu yalnızlaştırmaya başladı ne var ki o yılmadan yoluna devam etti.
1893'te ilk kez milletvekili seçildiğinde artık kendisi için yeni bir dönem başlamıştı: Düşüncelerini hayata geçirmek için gerçek gücü elde etme şansı! Ancak bu noktada birçok zorbalıkla karşılaşması kaçınılmazdı; zira onun tarzı, muhafazakâr çevreler tarafından hoş karşılanmıyordu.
1914'te Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde ise Clemenceau'nun yıldızı parlamaya başladı! İnsanların umutsuzluğa düştüğü anlarda yaptığı etkili konuşmalarla morali yükseltmeyi başardı. “Savaş boyunca düşmanın önüne geçmeliyiz!” diyerek herkesin umutlarını tazeledi fakat bunu yaparken kendi içsel korkularıyla yüzleşmek zorunda kaldığı doğrudur!
Savaş sona erdiğinde barış görüşmelerinin yapılacağı yer olan Versay Sarayı’na damgasını vuracak olan kişi oldu: Onun barış anlaşması tasarıları dünya tarihine yön verecekti… Bunun yanında, zaman zaman sert tavırlarıyla da adından söz ettirdi. Birçok kişi onun diplomasi anlayışına eleştiriler yöneltti; ancak o her seferinde cesaretle yanıt verdi!
Siyasi Kararlarının Ardındaki İnsani Kusurlar
Tarihçiler anlatır ki Clemenceau’nun en büyük zaferi olarak görülen Versay Antlaşması’nın altında birçok insanlık dramı yatıyordu. Orada aldığı kararlar ile Almanya’yı ağır şartlara maruz bırakırken aslında tüm Avrupa’nın kaderini etkileyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurduğunu göremedi ya da görmek istemedi! Çoğu insan onun kararlarını kendince savunsa bile bazıları bunun tehlikeli olduğunu düşünüyordu.
Kariyerinin Zirvesi
1920'lerin başında ise artık yüksek rütbeli politikacıların yanında saygın biri haline gelmişti: Ülkenin Başbakanlığı koltuğunda oturan Clemenceau için her şey mükemmel görünüyordu... Fakat hayatının son yıllarında sağlık sorunları belirmeye başladığında aslında nasıl yalnız kaldığını fark etti! Hala insanların aklında ölümsüzleşen sözleri vardı ama kendi içindeki boşluğu kimse göremezdi… Belki de insanlık tarihindeki en önemli olaylardan biri olarak hatırlanan Versay Antlaşması’nın sorumluluğu onun üzerinde ağır bir yük oluşturmuştu!