1880 - George Marshall, Amerikalı asker, devlet adamı ve Nobel Barış Ödülü sahibi (ö. 1954)

George Marshall, 1880 yılında Pennsylvania’nın Uniontown şehrinde dünyaya geldi. Çocukluğunda, savaşın ve barışın ne demek olduğunu anlamaya başlayacağı bir dönemde büyüdü. Aile içinde sıkça duyduğu hikayeler, onu askeri kariyere yönlendiren ilk kıvılcımlar oldu. Ancak, yalnızca bir asker değil; tarih boyunca iz bırakacak bir devlet adamı olacağı henüz bilinmiyordu. Kariyerine 1901 yılında Ordu’da mühendis olarak başlayan Marshall, savaş alanındaki deneyimlerini kısa sürede yönetim becerileriyle harmanladı. İlk olarak İspanyol-Amerikan Savaşı’na katıldı ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında hızla yükseldi. Zamanla, askerlikteki başarıları sayesinde birçok önemli görev üstlendi; ancak en kritik anı, Birleşik Devletler’in II. Dünya Savaşı'ndaki liderlik rolünü üstlenmesiydi.Marshall’ın askeri stratejileri o kadar etkiliydi ki... Müttefik güçlerin zaferinde büyük rol oynadı buna rağmen bu süreçte elde edilen zaferin maliyetleri ve kayıpları onu derinden etkiledi. Savaşın sona ermesinin ardından yaşanan yıkım karşısında duyduğu sorumluluk hissi nedeniyle bambaşka bir yola girmeye karar verdi.1947 yılında Avrupa’yı yeniden inşa etme çabası içerisinde olan Marshall, kendi adıyla anılan "Marshall Planı"nı geliştirdi. Bu plan ile birlikte sadece ekonomik yardımlar değil; aynı zamanda dostluk bağları da kurma amacı güdülüyordu. Tarihçiler anlatır ki, bu dönemde öne çıkan en büyük sorunlardan biri Avrupa ülkelerinin birbirlerine güvenmemesiydi ancak George Marshall’ın önerdiği plan tam da bu noktada devreye girdi.İronik olarak... Plan başarılı oldu ama uygulaması esnasında birçok politik engel ile karşılaştı; bazı ülkeler yardımları almaktan çekinirken bazıları ise bunu uluslararası müdahale olarak gördü! Kim bilir, belki de Marshall'ın diplomasi konusundaki kararlılığı bu engelleri aşmasına yardımcı olmuştur...Zaman geçtikçe Marshall’ın adı dünya genelinde barışa yönelik çabalarla özdeşleşti. 1953 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazandığında... O an sadece kendi kariyeri için değil; aynı zamanda dünya için de çok önemliydi! Çünkü o dönemler soğuk savaşın etkisi altında kalan insanlık için umudun sembolü haline gelmişti.Ancak hayatının son dönemlerinde sağlık sorunlarıyla boğuşmaya başladı; buna rağmen onun azmi ve kararlılığı asla sönmedi... 1954'te hayata veda ettiğinde ardında bıraktığı miras ise hâlâ yankılanıyordu: Barış arayışı! Bugün bile onun stratejileri tartışılmakta ve pek çok uluslararası ilişkiye ilham vermekte.Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen… İnsanlar bugün bile onun fikirlerini tartışıyor kim bilir belki de geleceğin diplomatları ona atıfta bulunarak yeni çözümler üreteceklerdir? Modern dünyada barışı sağlamak adına atılan adımlar sıklıkla George Marshall’a referans vererek şekilleniyor… İşte böylece tarihin derinliklerinden günümüze uzanan köprüler kuruldu!